Leylekli Köyü

Hep tekrar ettiğimiz gerçektir bu. Yeryüzünün her mekânı, yaşadığımız hayatın her zamanı fazilet ve kutsiyette eşittirler. Çünkü her mekânı ve her zamanı Rabb’imiz yaratmıştır. Ancak üç mekân ve üç zaman vardır ki onlar eşitlikten müstesnadırlar.

- Mekke’deki Mescid-i Haram, Medine’deki Mescid-i Nebi ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa..

Buraların yeryüzünün en kutsal mekânları oldukları, Efendimiz (sas) Hazretleri’nin hadisleriyle de sabittir.

Bundandır ki, dünyanın herhangi bir yerinden bir başka mescide ibadet etmek niyetiyle yola çıkılmaya gerek görülmezken, bu üç mescide ibadet için en uzak diyarlardan bile yola çıkılabilir. Çünkü bu üç mekân, yeryüzü coğrafyasının en üstün ve kutsal mekânlarıdırlar.

Bazı mekânların üstünlüğü böylece sabit olduğu gibi, bazı zaman dilimlerinin üstünlüğü de aynı şekilde sabittir. Nitekim sene içinde üç aylar öteki aylardan üstün oldukları gibi, üç aylar içindeki kandil geceleri ve Kadir Gecesi, cuma günlerinin de öteki zaman dilimlerinden üstünlüğü sabittir.

İşte bu üstün zaman dilimi dediğimiz üç aylar, geçtiğimiz pazar gününden itibaren bizi bir daha şefkat ve sevgi ile kucaklamış bulunmaktadır. Böyle eşsiz zaman dilimine bizi bir daha eriştirdiği için Rabb’imize ne kadar şükretsek azdır.

Peygamberimiz (sas) bu üç ayların kutsallığını haber verdiği hadisinde buyurmuş ki: “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ise ümmetimin ayıdır.”

Daha açık ifadeyle böylesine kutsal üç aylar, mübarek gün ve gecelerin de meşheridir. Nitekim Recep ayının ilk cuma gecesi Regaib Kandili’dir. 27. gecesi Miraç Kandili’dir. Şaban ayının 15. gecesi Berat Kandili’ni teşkil ederken, Ramazan-ı mübarekin 27. gecesi de meşhur Kadir Gecesi’ni temsil etmektedir. İşte bütün bunlardan dolayı deniyor ki: “Üç aylar olarak adlandırılan Recep, Şaban ve Ramazan ayları, Yüce Allah’ın kullarına ikram ettiği en faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan duaların Allah’a perdesiz ulaştığı, dökülen gözyaşlarının günâhları tam temizleyip yok ettiği mübarek gün ve geceler resmi geçididir. Bu sebeple bu günlerde önce namazla buluşanlar, kandillerde oruçla tanışanlar, tövbe istiğfarlarla hayatına beyaz sayfa açanlar, hiç tereddüt etmesinler tam olarak kazanıp affa uğrayabilirler.

- Neden üç aylar böyle tam affa nail olma aylarıdır?

Çünkü Rabb’imiz kulunun Cehennem’de azap görmesinden değil Cennet’te mutlu olmasından memnun oluyor. Bunun için de sebepler hazırlıyor, bazı mekânları, bazı zamanları diğerlerinden sevap bakımından üstün kılıyor ki, kulları bu devreler tövbe istiğfarlarını artırıp ibadetlerini çoğaltarak yeni bir hamle ve teşebbüsle affa uğrayanlar arasında yer alsınlar.

Nitekim ümmetine bu konuda da örneklik eden Efendimiz (sas) Hazretleri ise Recep ayında ibadetlerini daha da artırmış, Şaban ayında bir kat daha ileriye götürmüş, Ramazan’da ise umumi affa layık olma örneğini, artırdığı bu ibadetleriyle dikkatimize sunmuştur. Ta ki Ramazan’daki umumi affa layık hale gelelim, Kadir Gecesi’nde yeniden bir beyaz sayfa açma bahtiyarlığına biz de ulaşalım.

Demek ki başında bulunduğumuz üç aylar, önümüzdeki kandil geceleri, hayatımıza yeniden bir çekidüzen verme, derinlik kazandırma devresidir. Bu devreyi tam değerlendirmek bizim kaçırılmaz fırsatımız olarak bilinmelidir.

Bu sebeple Efendimiz (sas) Hazretleri’nin duasını hep birlikte tekrarlıyoruz bu günlerde:

- Allah’ım mübarek kıl bize Recep ve Şaban’ı; affımıza vesile eyle ulaştıracağın Şehr-i Ramazan’ı!
HALİL YÜCEDAĞ.....ÜÇ AYLARINIZ MÜBAREK OLSUN....