Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüz

Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

mirac9

Oyunuzu kullanırken nelere dikkat edeceksiniz?

oy-1

Seçmen oyunu kullanırken, oyunun geçersiz sayılmaması için şu hususlara dikkat etmesi gerekmektedir;

1- Sandık kurulunca verilen oy pusulasının YSK' nın filigranının bulunması,

2- Oy pusulasının arkasında sandık kurulunun mührünün bulunması,

3- oy pusulasının bütünlüğü bozacak şekilde yırtılmamış ve koparılmamış olması, 4- Oy pusulasının üzerinde herhangi bir imza, kaşe, parmak izi ve işaret olmaması, 5- Oy pusulası üzerinde matbu yazıların ve şekilleri dışında haricen müdahale ile herhangi bir yazı, işaret ve şeklin bulunmaması gerekmektedir.

Bu özellikleri taşıyan oy pusulaları ile oy kullanıldığında kullanılan oy geçerli kabul edilecektir. Seçmen tarafından bu özellikteki oy pusulası alınıp paravanın arkasında mühür basılırken muhakkak mührün hangi partiye ya da bağımsız adaya kullanılıyorsa o sütuna basılması, mührün başka sütuna taşmaması, oy pusulası katlanırken mührün izinin başka sütuna taşmamasına dikkat edilmesi gerekir. Kullanılan oyun geçersiz olmaması için seçmenin titiz ve dikkatli davranması gerekir.

Sandık çevresinde, sandık kurulu başkanı ve üyeleri, adaylar, sandık bölgesine kayıtlı seçmenler, o sandıkta görevli müşahitler, bina sorumluları ve çağrı üzerine gelen kolluk güçleri dışında başka kimse bulunamaz. Sandık alanında güvenlik önlemleri ve yasaklar sandık kurulu başkanı tarafından takip edilir. Yeni düzenleme ile seçmenin oy kullanmasına engel olunmasına hapis cezası öngörülmüştür.

Seçim günü seçmen listesine kayıtlı olan seçmenin sandık alanına girmesine ve oy kullanmasına engel olunması şeklindeyse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile bu eylemin sandık çevresinde oy kullanma hakkına sahip olan seçmen üzerinde cebir, tehdit ve şiddet kullanma şeklinde gerçekleşmesi halinde 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Yeni düzenlemelerinin temel amacı seçime herhangi bir şaibenin karışmaması, her seçmenin güvenle, özgürce ve baskı altında kalmadan oyunu kullanması için uygun ortamın hazırlanmasıdır. Seçim sonuçlarında sizinde katkınızın olmasını istiyorsanız, seçim günü muhakkak oyunuzu kullanın. Oy pusulasını dikkatlice inceleyin, oyunuzun geçersiz olmaması için belirlenen kurallara dikkat edin.

Kandiliniz Mübarek Olsun

regaip3

İl Müftüsü Sinanoğlu: "Gönüllerde Ferahlık, Feyiz Ve Bereket Uyandıran Bu Mevsimin Kıymeti Bilinmeli"

İl Müftüsü Mustafa Sinanoğlu'' Müslüman kardeşlerimiz bu mübarek ve kutlu mevsimi en iyi şekilde değerlendirmeli, bu mevsimde ibadet ve tâtine daha çok dikkat etmeli ve Allah'tan bağışlanması için dua etmelidir'' ifadelerine yer verdi.

Sinanoğlu, ''Regaip Kandili ve Üç Aylar''ın başlangıcı nedeniyle yayımladığı mesajında, ''Üç ayların Allah katında özel bir önemi ve kıymeti vardır. Rasulullah bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor, 'Recep Ayı Yüce Allah'ın, Şaban Ayı benim, Ramazan Ayı ümmetimin ayıdır.' Kandiller geçidi olan bu aylarda, Recep Ayının ilk Cuma gecesi yani 02 Haziran Perşembeyi Cumaya bağlayan gece Regaip Kandilini, yine Recep ayının 27. gecesi 28 Haziran Salı gününü Çarşambaya bağlayan gece Miraç Kandilini, 02 Temmuz Cumartesi günü başlayacak olan Şaban Ayında da 15 Temmuz Cuma gününü Cumartesiye bağlayan gece Beraat Kandilini kutlayacağız. Rahmet, mağfiret ve Cehennemden kurtuluş ayı olan Ramazan ayını 01 Ağustos Pazartesi günü idrak ederek Ramazan orucuna başlayacağız.''
Regaip kandilinin Yüce yaratıcının kullarına ihsanda bulunduğu, günahların affedileceği müstesna bir gece olduğunu ifade eden Sinanoğlu şöyle devam etti:
''Sevgili Peygamberimiz Recep Ayı girdiği zaman 'Allah'ım bize Recep ve Şaban ayını mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır.' diye dua ederdi. Bizler de bu duayı çok yapmalıyız. Bu mevsimde daha çok uyanık olmalıyız. Namaz, Oruç, Zekat, Sadaka ve benzeri İbadetlerimizle imanımıza kuvvet, sevgi, birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları ile ahlakımıza güzellikler katmanın gayretinde olmalıyız. Böylesi Rahmet ve Mağfiret mevsiminin şuur ve uyanıklığı içerisinde bu müstesna gün ve geceleri bir fırsat bilip iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz. Mümkün oldukça üç aylarda oruç tutmaya çalışmalı, yapmakta olduğumuz ibadetlere daha fazla önem vermeli, bolca Kur'an-ı Kerim okumalı ve kaza namazı kılmalıyız. Ayrıca fakir,fukara,yoksul,düşkün, yetim ve hastalarımızı da gözetmeliyiz.''
Sinanoğlu, üç ayların ve Regaip kandilinin birlik, beraberlik, kardeşlik ve barışa vesile olması temennisi ile Millete, memlekete ve tüm İnsanlığa hayırlar getirmesini dilediğini ve tüm hemşehrilerinin Üç aylarını ve Regaip kandilini tebrik ettiğini kaydetti.
Ayrıca, 2 Haziran Perşembe günü akşam namazından sonra Habib-i Neccar Camisinde Vaaz ve Mevlid-i Şerif programı düzenleneceği belirtildi.

Abdullah Sevik Düğününden kareler

DSCF0138DSCF0146

Gırfil

gırfil

Davetlisiniz

keldağdavetiye

Geleneksel Barlaam Manastırı ve Keldağ Yürüyüşü Yayladağlılar Derneği Yayladağı gençlik Derneği ve Yayladağı kültür turizm ve tanıtma derneği katkılarıyla  29 Mayıs 2011 Pazar günü yapılacaktır.

Bahar gelmiş köyüme…

105-41

105-36105-39105-35





Bahar aylarına girdiğimiz şu günlerde köyümüz yeşilliğe bürünmeye başladı.

İlkbahar Yaklaşıyor Bu fotoğrafları özlediniz mi?

İstiklal Marşı'mızın kabul edilişinin 90. yılı

İstiklal Marşı'nın yazılış öyküsü, Türk ulusuna milli bir marş kazandırmak isteyen Genelkurmay Başkanı İsmet (İnönü) Bey'in ortaya bu fikri atmasıyla başladı ve Mehmet Akif Ersoy, ulusuna İstiklal Marşı'nı armağan etti.

''Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal/Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal/Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal/Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal''...

Uğruna kan dökülen, can verilen Türk bayrağına böyle seslenen Mehmet Akif Ersoy, ulusuna İstiklal Marşı'nı armağan etti. Ucunda para ödülü olduğu için yarışmaya girmeyi reddeden milli şair, ancak bu ödülün kaldırıldığı duyurularak yarışmaya katılmaya ikna oldu.

Kurtuluş Savaşı'nın başladığı yıllarda, cephedeki askerlerin morallerini yükseltip milli duygularını güçlendirecek bir ulusal marşın hazırlanması düşüncesi, Genelkurmay Başkanı İsmet (İnönü) Bey'in kafasında şekillendi.

Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanlığı ödüllü bir yarışma açtı ve durumu tüm yurda duyurdu. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Değerlendirme komisyonu, şiirlerin tamamını inceledikten sonra 6 şiiri seçti. Ancak yapılan değerlendirmede bu şiirlerin de ulusal marş olma niteliği taşımadığı görüldü.

KORKMA, SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA...

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver), ulusal marşı Mehmet Akif'in (Ersoy) yazmasını istiyordu.

Oysa Mehmet Akif, ucunda para ödülü olduğu için yarışmaya katılmamıştı. Ulusal marş niteliği taşıyan bir şiirin bulunamaması üzerine dostları devreye sokularak Mehmet Akif ikna edilmeye çalışıldı. Para ödülünün kaldırıldığı duyurulunca Mehmet Akif, yarışmaya katılmayı kabul etti.

Daha önce ön elemede seçilen 6 şiirle Mehmet Akif'in yazdığı şiir arasında yapılan değerlendirmede Akif'in şiiri birinci oldu. 1 Mart 1921 günü Meclis'in yaptığı oturumda Hamdullah Suphi (Tanrıöver), kürsüde şiiri okudu. Seçim için son sözün Meclis'e ait olduğunu belirtti.

Takvimler 12 Mart 1921'i gösterirken Türkiye Büyük Millet Meclisi yeniden toplandı. Konuşmaların ardından, verilen önergeler kabul edildi ve Mehmet Akif'in yazdığı şiir, Türk ulusunun ''İstiklal Marşı'' oldu.

Meclis tarafından kabul edilen marşın artık bestelenmesi gerekiyordu. Açılan yarışmaya 22 beste katıldı. Ancak Meclis'in, zamanın çetin koşulları yüzünden bu besteleri değerlendirip birini seçecek vakti yoktu. Bu nedenle uzun bir süre ulusal marş bestelenemedi.

1930 yılında orkestra şefi Osman Zeki Üngör'ün bestesi uygun görülüp kabul edildi. Böylece Türk ulusu, dünyanın en anlamlı marşına kavuştu.

Milli Şair tarafından yazılan, tamamı 10 kıta olan İstiklal Marşı'nın 2 kıtası, rengini şehitlerin kanından alan, sonsuza kadar dalgalanacak ay yıldızlı bayrak semaya çekilirken, Türk milletince tek yürek halinde okunuyor.

İslam aleminin Türk Milletinin başı sağolsun

hicret

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Erbakan'a Yüce Rab’bimizden rahmet diliyoruz, Mekanı cennet olsun…
Erbakanın Hayatı

Aşı zamanı


Bugünlerde köyde aşı yapma telaşı var.Aşı yapmayanalar çabuk olun ağaçlar ağlamaya başlıyor.

Hayırlı olsun

Dün köyümüzde ihaleyle altı adet parsel satımı gerçekleşti.Satılan parsellere fazla talep olmayınca Parselleri alan köylülerimiz aldıkları yerleri hemen hemen istedikleri fiyata aldılar.Satılan yerler ise şöyle: Eskiden top sahası olarak bilinen yer artık halil arslan abinin oldu.(iki parsel). Top sahasının yanındaki kayrak yer ise Mustafa karasoy abinin oldu.Nuri yücedağ amcanın evin alt tarafını Nuri amca aldı.Ali yücedağ abinin evin ilerisini Mehmet kaya abi aldı.Mevlü amcanın evin ilerisindeki harman yerini ise Mevlüt amca haci turis abiyle açık artıryama girdiyselerde parselin sahibi mevlüt amca oldu.Böylece toplamda yirmibirbin beşyüz lira geleri elde edilmiş oldu.Elde edilen gelirin köy odasının yanına yemek yeme yeri inşa edileceği belirtiliyor. Yeni parsel sahiplerine aldıkları yerler hayırlı olur inşallah...

YAYLADAĞI'NDA "HASTANE"İÇİN İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI

Yayladağı ilçesine hastane yapılması için imza kampanyası başlatıldı.

Yayladağı Gençlik Derneği ve Ekspres Gazetesi öncülüğünde başlatılan "Yollarda Ölmek İstemiyoruz" sloganıyla, imza kampanyası sabah erken saatlerde Atatürk Bulvarı önünde başladı.

Gençlik Derneği Başkanı Mehmet Toktaş, acil durumlarda, vatandaşların Antakya ve yakın ilçelerde bulunan Devlet Hastanesi'ne gitmek zorunda kaldıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"24 bin nüfuslu ilçemizde bir hastanemiz yok. Koca ilçeyi sağlık ocağıyla verilen sağlık hizmeti yetmiyor. Uzman doktor yok. Bu konuda büyük sıkıntı yaşanıyor. Vatandaşlarımız hastane için 50 kilometre uzaklıktaki Antakya'ya gidiyor. Bu nedenle ilçemizde başlattığımız imza kampanyası tüm gün boyunca sürecek. 2 saatte bine yakın imza topladık. Muhtarlardan, kamu çalışanlarından da büyük ilgi var. Bu da hastanenin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor."

Hayırlı Cumalar

O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.(Zilzâl Sûresi, 99. Sûre, 6-8.Ayet)

Koca kâinatı bütün ecramıyla gayet kolay idare eden kudret o derece kusursuz, nihayetsizdir ki, hiçbir şerik ve iştirake ve muavenet ve yardıma ihtiyacı olamaz.(said nursi- sözler)

Kerim olan Rabbimiz! senin yolunda hiçbir şeyini esirgemeyip verenlerden ve gece gibi , ayıp ve kusurları sarıp örtenlerden olmayı bize lutfet.(Amin)

Tüm islam aleminin cuma günü mübarek ola.

Mevlid Kandiliniz Mübarek olsun

 
 
 
 
 
 
"Sen olmasaydın ey Habibim, alemleri yaratmazdım"
İlahi hitabının muhatabı, insanlığın önderi; şefaatçimiz, Peygamber Efendimiz(a.s.m) dünyaya teşrif ettikleri bu gecede, tüm İslam aleminin ve sizlerin Mevlit Kandilini kutlar hayırlara vesile olmasını dileriz.

Mevlid Kandili

Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili

Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü.

Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.

O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.

İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.

Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?

Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.

O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.(1)

Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.
- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.

Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.

Ertesi gün Yahudiye vardılar:
"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.
Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.
Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,

"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.

Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.

"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)

Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..

Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."

Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)

Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:

"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."

Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:

"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"

Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.

Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.

Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)

Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.

Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.

Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.

Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.

Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.

Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)

İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.

Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.

Hatay Valiliği yeni logosu



Hatay Valiliği yeni logosu

Köyüm ve Baraj

leylekli köyü ve baraj

Zekiye Sevik

     zekiyenenem

Allah Rahmet Eylesin…

Patız


Leylekli köyünde eskiden bir patız vardı. Ancak şimdi yerinde yok.Patız yerinden sökülerek yeri düzlenip parke taşı döşendi.

Hayırlı Cumalar


Esma-ül Hüsna

El-Muhyî: Cansız maddelerden canlı maddeler yaratan, hayatı veren ve onu rızıkla devam ettiren; hayat için gerekli olan şartları hazırlayan; bütün canlıları perdesiz, vasıtasız olarak kudretiyle ihya eden ve ölüleri dirilten; manen ölü kalpleri îmanla hayatlandıran; kışta ölen sayısız canlıları baharda yeniden dirilten.

El-Mümît: Ölümü veren, hayat vazifesinden terhis eden, kullarını fâni dünyadan baki âleme götüren, kulluğun külfetinden azâd eden.







Cevşen-ül Kebir'den...

Ey bütün dirilerden önce var olan gerçek hayat sahibi,
Ey bütün dirilerden sonra bâkî kalacak gerçek hayat sahibi,
Ey hiçbir şeyin kendisine benzemediği gerçek hayat sahibi,
Ey hiçbir dirinin misli gibi olmadığı gerçek hayat sahibi,
Ey hiçbir dirinin kendisine ortak olmadığı gerçek hayat sahibi,
Ey hiçbir diriye muhtaç olmayan gerçek hayat sahibi,
Ey bütün dirileri öldüren gerçek hayat sahibi,
Ey bütün dirileri rızıklandıran gerçek hayat sahibi,
Ey ölüleri dirilten gerçek hayat sahibi,
Ey hiç ölmeyecek olan gerçek hayat sahibi,

Bütün kusurlardan uzaksın. Senden başka ilâh yok! Affet bizi. Bizi Cehennemden kurtar.

Tüm islam aleminin cuma günü mübarek olsun





yayladagi.gov.tr

Yayladağı Kaymakamlığı web sayfası yenilendi. Web sayfası üzerinden İlçe Tanırımı, Fotoğraflara ve bir çok hizmete erişilebiliyor. Ziyaret etmek isterseniz. Yayladağı Kaymakamlığı

kaymakamlık yeni site

Oyunu kullan Hatay’a değer kat!

200x350-billboard

İbrahim Pehlivan

İBRAHİMPEHLİVAN

Ruhuna Birer fatiha okumanız dileğiyle… Allah Rahmet eylesin…

Rahmetle Anıyoruz.

çamlıklı

Yorumlarınızı Bekliyoruz

**************************************
Kapat
popho reklam

Arama Kutusu

Gönderdiğiniz Videolar Burada

Sohbet Kutusu

Sohbet Kutusu

Popüler Yayınlar

Leylekli Köyü: 2011 Blogger Entegre: Templatesbyblogger Blogger düzenleme by - Wind of Anatolia.
Msevik