Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüz

Köy Camisinin Çatısı Yenileniyor.

Karşınızda Sabri Sevik








Allah Rahmet Eylesin


Fatma Ninemize Allah'tan Rahmet Diliyoruz.

Selamlar Göneriyoruz...

Haber Tercüman Gazetesinden alındı...

Gönüllü komando gururlu gazi...Hataylı Hüseyin Sevik, Almanya’dan gelen iş teklifini reddedip gönüllü askere gitti. Terhisine 3 ay kala çatışmada yaralandı, belden aşağısını kaybetti. ‘Bugün ayağa kalksam, ilk işim askerlikte kalan süremi tamamlamak’ diyor ADI Hüseyin Sevik... Hataylı... Kahraman Mehmetçiklerden biri... Vatan için teröristlerle çatışırken belden aşağısını kaybetmiş... Ama o gururlu; tekerlekli sandalyeden şöyle sesleniyor: “Vurulduğumda, tezkereme 3 ay 1 hafta kalmıştı. Ayağa kalkarsam, ilk işim o 3 ay 1 haftamı tamamlamaktır...” Askerlik için Almanya yolundan dönmüş Sevik... İskenderun Demir Çelik Fabrikası’ndaki okulu birincilikle bitirmesiyle Almanya’dan iş teklifi almış. Pasaport için Emniyet’e gittiğinde askerliğinin tecilli olmasından dolayı çıkış yapması durumunda tekrar gelemeyeceği cevabını almış. O da tecilini bozdurarak askere gitmeye karar vermiş. Askerlik işlemleri sırasında “Komando olmak isteyenler ayrılsın” denildiğinde, hemen o da ayrılmış. Yapılan bütün testlerden ve doktor kontrollerinden geçince üç aylık eğitiminin ardından Bolu Komando Tugayı’na gönderilmiş Sevik... 2-3 aylık komando eğitimin ardından da Güneydoğu’ya gönderilmiş pek çok komando gibi. Diyarbakır, Siirt, Şırnak, Van, Mardin, Hakkari ve Kuzey Irak’ta pek çok operasyona katılmış. “Arkadaşım şehit oldu”Yıl 1996, aylardan Ağustos. Operasyonun adresi Hakkari. Yaşadıklarını şöyle anlatıyor Hüseyin Sevik:“Türkiye-İran sınırındaki Tekeli Karakolu’nu 600-700 kişilik bir terörist grup basmış. Biz de Irak’ın kuzeyindeki operasyondan yeni dönmüştük. Yardım istediler. Hemen bölgeye gittik. Teröristler bizi fark edince kaçmışlar. Biz de hemen timler halinde takibe başladık. Sabaha karşı 06.30 gibi bir grupla temas sağladık. Ancak grubun bu kadar kalabalık olduğunu bilmiyorduk. Etrafımızı sardılar. Üç tarafımızda teröristler, bir yanımızda uçurum vardı. İlk hedef seçtikleri kişi ben oldum. Çünkü tim komutanıydım, elimde telsiz ve kanas vardı. İlk ateşte vuruldum. Sağ arka çaprazımdan gelen kurşun omuriliğimi kesmiş. Ardından her taraftan mermi ve roket gelmeye başladı. Beni vurduklarının farkındaydılar. Öldürebilmek için ateş ediyorlardı. Arkadaşıma, ‘Vuruldum. Belden aşağısını hissetmiyorum’ dedim. O da ‘Dalga geçme’ dedi. Elini attı, baktı, kan... ‘Vurulmuşsun Hüseyin’ dedi. Ben vurulduktan sonra oradaki köklerden birinin arkasına geçmeye çalışırken ikinci kurşunu da dalağıma yedim. Roketlerden biri benim çok yakınıma düştü. Elbiselerim, botum falan yandı. Bot, ayağıma yapışmıştı. Çatışma yaklaşık 2-3 saat sürdü. Gelen helikopter, alan açıldıktan sonra inebildi. O gün çatışmada, önümde bulunan arkadaşlarımdan Tahir Özbey de şehit düşmüştü. Onu da helikopterde fark ettim. İki tane yaralımız vardı...”Sıcak çatışma anlarında her şeyi düşünmüş Hüseyin. O anları sanki tekrar yaşıyor beyninde. Kimi zaman sözcükler düğümleniyor boğazında. Şöyle anlatıyor o anları: “Hani derler ya; ‘Her şey bir film gibi gözümün önünden geçti’ diye; yaptıklarım, yapmadıklarım birer birer gözümün önünden geçti. Ben, Hakkari’de ameliyata girene kadar bayılmadım, her şeyi görüyordum. Hayatımda doktora gitmemiştim o güne kadar. Ondan sonra da zaten doktordan çıkamadım. Helikopterle bizi hemen Hakkari’ye götürmüşlerdi. Ameliyata alındım. Doktorlar dalağı çıkararak iç kanamayı gidermiş. Sonra da askeri helikopterle Diyarbakır’a göndermişler. Tekrar ameliyata alınmışım. 14 gün de yoğun bakımda kaldım. Kendimde olduğum zamanlarda her şeyi duyuyordum. Bir doktor şunu söylemişti başımda: ‘3 güne kalmaz morga indiririz...’ Ben 14 gün sonra yoğun bakımdan çıkınca doktora söylediğim ilk şey de şu oldu: ‘Ben ölmeyeceğim, yaşayacağım.’ Komutanımız gelip, ‘Niye böyle söyledin’ dedi. Ben de her şeyi duyduğumu anlattım.”“En büyük travmay”Sevik, GATA’da 3 ay tedavi görmüş. Belden aşağısıyla birlikte bir kolunu da hissetmiyormuş. Sonra doktorlar elektro şoklarla kolunu kurtarmışlar. Sonrasını şöyle anlatıyor Gazi Sevik:“3 ay GATA’da kaldıktan sonra beni hava değişimine gönderdiler. Evimiz 4. kattaydı. Asansör de yoktu. Kucakta taşındım sürekli. Yaşadığım en büyük travma o oldu. 22 yaşında sapasağlam bir insandım, kimseye muhtaç değilken, bir anda kucakta taşınmaya başlamıştım. Bir bardak suyu dahi alamıyordum o günler. Bir süre sonra tekrar GATA’ya gittim. Fizik tedavisine ve psikolojik tedaviye başlandı. 3 yıllık psikolojik tedavi sonrası hayata yeniden bağlandım. Spora başladım. İlk zamanlar çok zordu. ‘Vay be! Neydi, ne oldu?’ laflarını çok duydum. Bu da beni yıktı o dönemler.”Dış ülke desteği Terörün, dış devletlerin oyunu olduğunu savunan Sevik, “İtalyan yapımı mayınlar, Rus yapımı silahlar, ABD el bombaları nereden geliyor” derken, anlamlı mesajı şu cümlelerle veriyor: “Biz bu ülkeyi kanla kurduk, hala can veriyoruz. Bu ülkenin bir karış toprağını kimseye vermeye niyetimiz yok. Benim belden aşağım felç. Bana desinler ki bugün, ‘Vatan senden görev bekliyor’; ben seve seve giderim. Benim vurulduğumda 3 ay 1 haftam vardı. Ayağa kalkarsam, benim yapacağım ilk iş de o 3 ay 1 haftamı tamamlamaktır. Bizim Güneydoğu’da askerlerimiz her gün sabaha kadar nöbet tutup, dondurucu soğukta çatışmalara girerken, İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da insanlar diskolarda, barlarda eğleniyor. Eğer askerimiz orada görev yapmasa kim rahat rahat bunları yapabilir?...”
‘Dilenci yerine bile koydular’HAYATA sporla bağlanan Sevik, okçulukta uluslar arası yarışmalara katılarak dereceler almış. Milli takımın ilk sporcularından biri olmuş. Çeşitli illerde folklor gösterilerine katılmış. “Tekerlekli sandalyede çok şeyle karşılaştım” diyor. Hele bir gün alışveriş merkezinde tekerlekli sandalyesiyle merdivenden çıkmak için ‘Bana yardım eder misiniz’ dediğinde kendisine uzatılan 250 bin lira onu çok üzmüş. “Biz gaziyiz. Bize dilenci gözüyle bakıyor bazıları. Saygı bekliyorum. Planlamalar yapılırken bizleri unutmasınlar. Sinemaya gidince içeri giremiyoruz, alışveriş merkezlerine çıkamıyoruz” diyen Sevik, “Bizi en iyi anlayan askerler. orduevlerinde tekerlekli sandalyeler için gerekli düzenlemeler yapılmış durumda. Ama ne TBMM’ye, ne Başbakanlık’a ne de diğer yerlere gidince giremiyorsunuz. Artık binalara bizlerin de girebileceği asansörlerin yapılması zorunlu olsun. Devlet bana ‘Övünç Madalyası’ verdi. Ben onun gururuyla yaşıyorum. İnsanların da aynı gururu duymasını bekliyorum. Terör bizi yıprattı, bunlar yıpratmasın” ifadesini kullanıyor.
Canımdan çok sevdiğim Ailem,Satırlarıma başlamadan önce Kurban Bayramınızı kutlarım. Nasılsınız, iyi misiniz? İyi olmanızı Cenab-i Allah’tan dilerim. Beni soracak olursanız yedi gündür Güyyazı’dayım ve bugün bölüklere dağıtım olduk. Gülyazı’da benim üç tane toprağım var. Bunlardan birisi 72/2’de. İkisi de 72/3’te. Burası rahat ama orası daha rahat diyorlar. Dediği gibi siz, içinde olmadan bilemezsiniz. Ama beni seviyorsanız sözüme inanın. Sadece onlar değil kime sorsalar öyle diyor. Hadi bunlar beni tanıyor diyelim assubaylar da öyle diyor. Biz burada beş gün ders gördük. Derste çevreyi tanıtıyorlardı. O zaman söylerim yani beni merak etmeyin. Şurda kalmış 50 günüm desem inanmazsınız 300 günüm var burada ama günler çok çabuk geçiyor. Annem sakın beni düşünüp ağlama. Ben yazdığım gibi çok rahatım. Burası batıdaki askerlikten daha rahat. Burda hiçbir düşüncem yok. Ama siz benim yazdıklarıma inanmayıp üzülürseniz beni de üzersiniz. Anne, hasretle ellerinden öperim. Selamlar. Elvan abi sen iyi misin? İhşallah sen de iyisindir. Selamlar. Sedat abi, sen nasılsın, inşallah çok iyisindir. Sözümü unutmadım, sizi yaşatacağım. Unutuyordum bugün benim doğum günüm. Abi sana da selamlar. Yenge sen nasılsın? İnşallah sen de iyisindir. Dilek yeğenim sen nasılsın? Sözümü unutmadım. Selamlar. Abi, burda mektup 15 günden 15 güne gidiyor. Mektuplar geç ulaşabilir. Geldiğimden beri telefon ediyoruz, düşüremedim. O yüzden haber alamıyoruz diye üzülmeyin ama siz beni mektupsuz bırakmayın. Not: Kestane kebap acele cevap. İbrahim Karakaş

Memleketime Baharın Geldiğinin Resmidir...


Haber 7 online sınavları ile kendinizi sınayın.

Haber7.com, İhlas Koleji işbirliğiyle sizleri sınavlara hazırlıyor. Sizlerde bu sınavlara katılabilirsiniz.

Haber7.com online sınav sistemi ile tüm öğrencileri sınavlara hazırlıyor. İhlas Koleji öğretmenleri tarafından hazırlanan ve ilköğretimden lise son sınıfa kadar tüm öğrencileri çok yakından ilgilendiren sınav sisteminde yok yok.
Online Sınav Sistemi ile, ÖSS, OKS, SBS’ye hazırlanan öğrencilerin pratikleri artırılacağı gibi tüm öğrencilere, eksikliklerini anında görme imkanı sunuluyor.
İşte ücretsiz başlatacağımız sınav sistemiyle ilgili tüm ayrıntılar ve sınav tarihleri:


GERÇEK SINAV ORTAMI
MEB ve ÖSYM tarafından düzenlenen sınavlarda kurallar ve sınav şekli nasılsa, Online Sınav Sistemi de aynı şekilde işlemektedir. Bu sistemde sınav ekranı üç bölümden oluşmaktadır.

MEB ve ÖSYM tarafından düzenlenen sınavlarda kurallar ve sınav şekli nasılsa, Online Sınav Sistemi de aynı şekilde işlemektedir. Bu sistemde sınav ekranı üç bölümden oluşmaktadır.2.BÖLÜM
Ortada, sınav sorusu ve cevaplarının bulunduğu, cevabın kaydedildiği, ileri ve geri geçişlerin yapıldığı bölümdür.

Sınava Katılmak için tıklayın..

Umarımn yeni sayfamızı beğenmişsinizdir.

Köylülerimizden birkaç kareyi sizlerle paylaşıyoruz.
Mehmet Sevik Diyarbakır'da
Ahmet Yetim Yatılı İlköğretim Bölge okulunda çalışıyor.









Hoşgeldiniz

Sevgili köylülerim bu gün sizlere bir süpriz yapalım istedik aynı zamanda bir zorunluluk olarak hissettiğimiz bu alana geçtik, burada sizlerle daha güzel bir site olacağını düşünüyorum katılımızda daha kolay olacak...

Detaylar gelecek...
**************************************
Kapat
popho reklam

Arama Kutusu

Gönderdiğiniz Videolar Burada

Sohbet Kutusu

Sohbet Kutusu

Popüler Yayınlar

Leylekli Köyü: 1.05.2008 Blogger Entegre: Templatesbyblogger Blogger düzenleme by - Wind of Anatolia.
Msevik